Tek Başına Seyahat Üzerine

Tek Başına Seyahat Üzerine

Tek Başına Seyahat Üzerine

Tek başına seyahat üzerine söyleyecek çok ama çok şey var. Bu korkutucu gelebilir. Özellikle de yurtdışında tek başına seyahat etmek biraz göz korkutucu olsa da aslında size birçok şey öğreten, sizi olgunlaştıran ve tek başınıza ne kadar eğlenip, bir şeyler öğrenebileceğinizi gösteren bir şeydir. Yaptığım seyahatlerin yüzde 90’ı tek başıma olduğu için böyle bir yazı kaleme almak istedim.

Tek başına seyahat etmenin hem avantajları hem de dezavantajları vardır. Aslında avantajları bana göre çok çok daha fazladır. İster dil bilin, ister bilmeyin. Bir şekilde işinizi çözebiliyorsunuz. Zaten yeri geliyor bildiğiniz yabancı dil bile işinize yaramıyor; çünkü karşınızda bu dili konuşan olmuyor.

Seyahat ederken karşınıza çıkan sorunları çözmeyi çok ama çok güzel bir şekilde öğreniyorsunuz. Otobüsünüzü kaçırmış olabilirsiniz, kaldığınız hostel çok kötü olabilir ya da başka her türlü aksilikler ile karşılaşmış olabilirsiniz. Tabii bunları çözmeme gibi bir durumunuz yok. Muhakkak çözmelisiniz ve bunu tek başına yapmalısınız. İnanın yurtdışında karşılaştığınız her sorun artık normal hayatınıza döndüğünüzde çok daha farklı bir bakış açışı verecektir sizlere.

Tek olmanın zorlukları da yok değil. Özellikle en çok zorlandığım noktalara değinmek istiyorum. Mesela havaalanlarında uyumak paradan tasarruf etmenin en güzel yolu. Özellikle gece indiyseniz havaalanına ya da sabahın erken saatlerinde ise uçağınız havaalanından ayrılmayıp ya da geceden gelip burada uyumak size hem taksi parasından (tabii o saatlerde ulaşım olmadığını varsayıyorum) hem de bir gecelik hostel parasından kâr ettirir. Ama burada sorun; havaalanlarında tek başınıza uyumak. Çünkü yanınızda hem para ver, hem de eşyalarınız var. Ve dünya sandığımız kadar masum bir yer değil 😀 Ama bunun da üstesinden geliniyor. Özel çanta bağlama taktikleri, paranızı güvenli yerlere koymak gibi yöntemlerle rahat rahat diyemesem de en azından uyuyabiliyorsunuz. Ya da tek başınayken bir tuvalete gitmek bile sizin için çok zor olabiliyor. Ama eve dönünce bunları hatırlayıp mutlu olabiliyor ve hayatta daha güçlü insan haline gelebiliyorsunuz.

Her insanın yapısı, görüşleri ve istekleri farklı olduğu için siz bir müzeye gitmek isterken yanınızdaki ise oraya gitmek istemeyebilir. Ya da siz konaklamaya az para harcayıp eğlence ya da kültürel-sosyal aktivitelere para harcamak isteyebilirsiniz. Ama yanınızdaki arkadaşınız böyle düşünmüyorsa? Zaten kısa süreli yapabildiğiniz seyahatinizde başkalarının istekleri ile hareket etmek ister misiniz? Bence kimse istemez bunu.

Sizin gibi tek başına seyahat eden binlerce hatta on binlerce insan var. Ve bu insanlar da hostel ya da couchsurfing’i tercih ediyor. Sizin gibi tek seyahat eden insanlarla tanışıp, onlarla bir şeyler paylaşmak, konuşmak en çok hoşunuza gidecek şeylerden birisi olabilir. Açıkçası benim de en çok sevdiğim şeylerden birisi bu. Etna Yanardağı’na gittiğimde bir Hintli ve bir de Tunuslu ile tanışıp gün boyunca onlarla dolaşmıştım ve onlar da İstanbul’a geldiğinde burada beraber gezmiştik. Farklı kültürden arkadaşlar edinmek inanın çok güzel şeyler katacak sizlere.

Bunların ışığında aslında kendinizi keşfedersiniz. “ben bunu yapabiliyor muymuşum?”, “ben böyle bir insanmışım?” gibi soruları da soracaksınız kendinize. Ve cevaplar hep olumlu olduğu için siz de hayatınıza olumlu bir birey olarak devam edeceksiniz.

Eğer sürekli yanınızda birileri varsa aslında tek başınıza da kendi kendinize yetebildiğinizi görüp daha iyi hissedebilirsiniz kendinizi. Bu dünyada tek bir yaşamınız var, bunu istediğiniz gibi yaşayın!

Tek başına seyahat üzerine aslında daha yazılacak binlerce şey var ama burada kesmek istiyorum. En az bir kere tek başınıza bir seyahat yapın.