Havaalanı Prosedürleri

Havaalanı Prosedürleri

Havaalanı Prosedürleri

Havaalanı Prosedürleri ilk başlarda karışık ve zor gelse de zamanla alıştıkça bu karışıklık ve zorluk ortadan kalkıyor. Havaalanında güvenlik özellikle Amerika’da gerçekleştirilen 11 Eylül saldırılarından ( eğer hatırlamakta güçlük çekiyorsanız; 2 adet uçak kaçırılıp dünyanın ticaretinde çok büyük öneme sahip olan Dünya Ticaret Merkezi’ne saldırılmıştı) maksimum seviyede olduğundan ötürü neredeyse kapıdan içeri giren herkese bir “potansiyel güvenlik tehdidi” muamelesi yapılır ama bu aslında iyi bir şeydir, çünkü sizin gibi “tehdit” olmayan insanların bu güvenliğe ihtiyacı vardır. Şimdi kısaca bu güvenlik önlemlerine, uçağa alabileceğiniz sıvı miktarına ve bilet alımından uçağa biniş; hatta uçaktan inişe kadar olan süreci kısaca anlatalım.

İlk olarak, biletinizi ilgili hava yolu firmasından aldınız. Daha sonra uçuşunuza 72 saat kala (bu tüm firmalarda neredeyse farklılık gösterir. Çoğu hava yolu firması zaten sizlere check-in açıldığı zaman bir e-posta gönderir ve sizi bilgilendirir) online check-in işleminizi yapmalısınız. (eğer bu işlemin nasıl olduğunu ve nasıl yapıldığını bilmiyorsanız aşağıdaki yazıyı yeni sekmede açıp burayı okumaya devam edin.)

Havaalanına dış hatlarda uçacaksanız en az 3 saat önceden, iç hatlarda ise en az 2 saat önceden gittiniz (bu rakamlar hava yolu şirketlerinin önerileridir) bazı durumlarda havaalanına 1 saat önce değil daha da önce gitmeniz gerekebilir. Mesela: İsrail’den uçuşunuz varsa. Hava yolu şirketinizin uyarılarını dikkate alın. Online check-in sırasında size bu bilgi aktarılır.

Birinci aşama güvenlik kontrolü

Türkiye’deki havaalanlarında 2 aşamalı güvenlik kontrolü vardır (bir ara İzmir Adnan Menderes Havaalanı’ndan ilk aşama kaldırılmıştı ama 2016’da yaşanan terör olaylarından sonra ilk aşama güvenlik kontrolü de tekrar konuldu). Bunlardan ilkinde sadece basit bir arama yapılır. Bu noktada çantanızdaki sıvı bir problem değildir, kolaylıkla geçebilirsiniz. Ama her iki güvenlik kontrolünde de tablet ya da bilgisayarınız varsa bunları çantanızdan çıkarıp ayrıca banda koymanız gerekir. İlk güvenlikte eğer kemerinizin tokası çok büyük değilse genelde çıkarmanız gerekmez. Güvenlik ekibi bazen botlarınızı çıkarmanızı isteyebilirler.

İlk güvenlik kontrolünden geçtikten hemen sonra uçak altına vereceğiniz bavul-valiziniz varsa biletinizin olduğu hava yolu firmasının bankosunu bulmalısınız. Zaten bu bankolar onlarca metre öteden “ben buradayım” diye bağırırlar. Bu bankolara gittiğiniz zaman iç hatlarda seyahat edecekseniz kimlik yerine geçen belgeler verip görevliye bavulunuzu teslim etmeniz gerekir (bavulunuz kilo sınırını aşarsa ilgili firmanın satış ofisine gidip ödeme yapmanız istenebilir) daha sonra bavulunuza etiket takıp size biniş kartınızı vereceklerdir. Bundan sonra dilerseniz ilk güvenlik kontrol noktası ile ikinci güvenlik kontrol noktası arasında (yani bulunduğunuz yerde) vakit geçirebilirsiniz. Ama ikinci kısma gitmeniz sizin için yararlı olacaktır. Hiç ummadığınız anda 2-3 otobüslük bir tur gelebilir ve güvenlik kontrol noktaları çok boşken bir anda 20 dakika bekleyecek duruma gelebilirsiniz.

Uçak içine alınmayan maddeler listesi

Yurtdışına gidiyorsanız havaalanında bulunan vezneden “yurtdışı çıkış harcı”nı yatırarak (direk 15 TL vererek) pul almanız gerekiyor. Pasaport kontrolü 2. Güvenlik kontrol noktasından öncedir. Burada yurtdışına çıkarken almanız gereken “yurtdışı çıkış pulu” ile pasaportunuzu polis memuruna verirsiniz ve çıkış damgasını basarak sizi yollar. Bu işlem yaklaşık 40-50 saniye kadar sürer.

Havaalanı Prosedürleri

Havaalanı Prosedürleri

İkinci aşama güvenlik kontrolü

2.aşama kontrol biraz daha sıkıdır. Bu noktadan sonra 100 ml’yi geçen sıvı sokamazsınız (kilitli poşetler içinde toplam 1 litreye kadar taşıyabilirsiniz), bıçak vb. Kesici delici alet sokamazsınız, yanıcı ya da parlayıcı maddeler sokamazsınız. Detaylar için aşağıdaki tabloyu inceleyebilirsiniz. Bu noktada yine tablet ya da dizüstü bilgisayarınızı çantanızdan çıkarıp ayrıca koymalısınız. Kemerinizi de çıkarmanız size zaman kazandıracaktır. Burada (aslında ilk kontrol noktasında da) dedektörlerin yanında yanıp sönen yeşil ve kırmızı ışıklar vardır. Yeşilin manası geç, kırmızının manası ise “bekle”dir. Önünüzdeki insan geçmeden-yeşil yanmadan- geçmeyin, geri döndürüleceksiniz.

Eğer doktor raporu ile kanıtlayabiliyorsanız ilaç ya da ilaç yerine kullanılabilen maddeler ile ikinci aşama güvenlik kontrolünden geçebilirsiniz.

Daha sonra güvenlik kontrol noktalarından hemen sonra bulunan “kapı bilgileri” ekranından uçağınızın kapısına bakmanız gerekir. Daha sonra aldığınız bu kapı bilgisi ile kapınıza gitmeniz gerekir. Bunu da her yerde bulunan yönlendirme levhalarını takip ederek yapabilirsiniz.

Bir havaalanı açılmadan önce onlarca kere hem güvenlik hem de yer-yön bulma konusunda gerçek insanlarla deneye tabi tutulur. Tabelalara güvenebilirsiniz yani.

DİKKAT! Hiçbir zaman size verilen biniş kartındaki kapı numarasına güvenmeyin, son ana kadar her şey değişebilir. Bu ekranları takip etmek ve kapı değişikliğinden haberdar olmak yolcu sorumluluğundadır.

İkinci kontrol noktasından sonra, hele ki dış hatlardaysanız geri dönmeniz biraz zordur. Polis memurunun pasaportuna iptal damgası basması gerekir ve eğer free shop’tan bir şeyler aldıysanız bunları iade etmeniz gerekir. Sadece free shop’tan yararlanmak için yurt dışı bileti almak aslında bir hayal yani.

Free shop’tan aldığınız ürün ile uçağa binebilirsiniz, bunda bir kısıtlama yok. Yalnız faturası muhakkak yanınızda olmalı, aktarmalı uçuşunuz varsa kilitli poşetten çıkarılmamalı.

Uçağınızın saati geldi,

Yapmanız gereken uçağa binmek. Bu da iki yöntemle olabilir; ya körük denilen kapalı bir tüp geçitten uçağa binmek ya da otobüs ile uçağa götürülmeniz. Eğer otobüs ile götürülüyorsanız uçağın hem arka hem de ön kapısından yolcu alınır. Koltuk numaranıza göre ön ya da arka kapıyı kullanmalısınız. Genel bir örnek verirsek; Boeing 737 ya da Airbus A320 gibi uçaklarla uçuyorsanız 1 ile 16 arasında numaralı koltuk numarasına sahipseniz ön, 16+ ise arka kapıdan binmeniz gerekir.

Uçağınız varacağınız yere indiğinde

Kesinlikle, emniyet kemeri ışığı sönmeden kemerinizi çözmeyin, yerinizden kalkmayın ve baş üstü dolaplarını açmayın. Eğer bunlardan birini yaparsanız hostesler siz yerinize oturana kadar bu cümleyi tekrarlayacaktır. Hem sizin hem kendi güvenliğiniz için emniyet kemeri ışığı sönmeden kemerinizi çözmeyin, yerinizden kalkmayın ve baş üstü dolaplarını açmayın J

Bundan sonra “sürü” misali önünüzdeki insanları takip edin ve pasaport kontrolüne gelin (dış hat olduğunu var sayıyoruz, değilse bir sonraki paragrafa geçebilirsiniz) burada pasaportunuzu polise vereceksiniz. Size soru sorabilir; nerede kalacaksın? Ne yapacaksın? Seni almaya gelen var mı? Gibi. Bu ülkeden ülkeye değişmekle birlikte çoğu zaman kısa sürer. Kimi zaman da sizden parmak izi alabilirler (daha doğrusu hemen o bankoda bir yere elinizi koymak isterler. Burada da amaç vize alan kişi ile o pasaport ile o ülkeye girmeye çalışanın aynı kişi olduğundan emin olmaktır).

Daha sonra da valizinizi almak için bantlara gitmelisiniz. Bu da havaalanlarında Bagaj Alım ya da Luggage Claim olarak geçer. Bu ifadeler olan tabelaları takip edin ve karşınıza çıkacak olan ekrandan bagajınızın hangi banta geleceğini bulun. Oradaki ekranlarda Geldiği Yer – Bant Numarası ya da From – Conveyor Number gibi ifadeler olur. Bagajınızı da aldınız.

Bazı havaalanlarında ve ülkelerde çıkarken de çanta ve bavullarınızı x-ray cihazından geçirebilirler bunun amacı da ülkeye girecek olan kaçak maddeleri ya da yasak olan şeyleri engellemektir. Buradan da geçtiniz.

Gittiğiniz yerin tadını çıkartın!